Kuş Gribi ve Domuz Gribinden Sonra Şimdi de ‘EHEC’ mi Tehlike?
15-06-2011
Almanya, kuş ve domuz gribinden sonra şimdi de ölümcül EHEC ishal mikrobuyla çalkalanıyor. Hızla yayılan ve bulaştığı kişiyi yatağa düşüren mikrobun ülkede şimdiden üç kurban aldığı bildirildi.Almanya’da şimdiye kadar resmi olarak 400 vakanın tespit edildiği açıklandı. 400 hastadan ağır olan 40’ında şiddetli karın ağrıları, ishal, nefes alma güçlüğü ve böbrek yetmezliği gibi etkilerin görüldüğünü dile getiriyor. Haber ajansı DPA’nın yaptığı bir açıklamaya göre kayda geçen vakalardan 40’ının hastalığı ağır. Hannover ve Bremen’de iki kişinin EHEC ishal mikrobu enfeksiyonundan öldüğü bildirildi. Diğer yandan Bremen’de ise Salı günü genç bir hastanın EHEC mikrobundan öldüğü bildirildi.
Almanya’da yaşayan ve yaz tatili için Türkiye’ye gelecek soydaşlarımızı düşündüğümüzde hastalığın ülkemiz için de tehdit oluşturup oluşturmayacağı şu aralar gündemi oldukça meşgul etmektedir. Tüm bu korku ve şüpheler doğrultusunda biz de ‘EHEC’ ile ilgili bilgilerimizi hatırlatalım istedik.
Bilindiği üzere Escherichia coli (E. coli) insan ve çiftlik hayvanlarının gastrointestinal sisteminde bulunan bir ajandır. Sıklıkla zararsız olmasının yanında bazı tipleri (enterohemorajik tip, EHEC) gıda kaynaklı hastalarıkla neden olabilmektedir. Mikrop, kontamine olmuş gıdaların oral yolla alınımıyla veya çiğ süt tüketilmesi ile insanlarda hastalığa neden olabilmektedir. İlk olarak 1982 yılında ABD’de halk sağlığı problemi olarak tanımlanmıştır.
Mikrop 7 ile 50 derece ısıda yaşamını sürdürebilse de 37 derece sıcaklık mikrobun hızla üremesi için optimum ısıdır. Bazı EHEC tiplerinin pH <4.4 iken de aktivitesini sürdürdüğü bilindiği için özellikle oral alımla midede nötrolize edilememesi yayılımının artmasına neden olmaktadır. Mikrobiyolojik ajan verotoksin diye bilinen bir toksin salgılayarak patojenitesini göstermektedir. E. coli O157:H7 halk sağlığını tehdit eden en önemli serotipi olarak öne çıkmaktadır. Klinik olarak ateş, mide bulantısı, karın ağrısı, kanlı ishal öncelikli bulgulardır. Mikrobun inkubasyon periyodu 3-8 gün arasında olmakla beraber çocuklarda, immun sistemi baskılanmış hastalarda bu süre uzayabilmektedir. EHEC enfeksiyonundan sonra %10 oranında Hemolitik üremik sendrom (HÜS) gelişebilmesi dikkatlerin çekilmesi gereken en önemli noktadır. HÜS, hemolitik anemi, akut böbrek yetmezliği ve trombositopeni ile karakterize bir klinik tablodur. %3-5 fatal seyirlidir. Bazı hastalarda nörolojik tutulumlara da neden olabilmektedir. Hastalık mikrobu içeren dışkı ile su veya gıdaların kontaminasyonu ile öncelikli olarak bulaşmaktadır. Kontamine gıdaların iyi yıkanmadan tüketilmesi riski arttırmaktadır. Bu noktada hijyen kurallarına düzgün uyulmaması önem arz etmektedir. Ayrıca kontamine gıda maddelerinden iyi pişirilmeden üretilen hamburger, salam, süt, yoğurt, peynir ve dondurulmuş gıdalar da mikrobun yayılımında önemlidir. EHEC ile kontamine salatalık, domates gibi çiğ tüketilen gıdaların öncesinde iyi yıkanmadan tüketilmesi hastalığın yayılımında en önemli yollardan birisi olarak gözükmektedir. Diğer yandan insandan insana fekal-oral yolla bulaşı da söz konusudur. Asemptomatik taşıyıcılık da mevcut olup bazı vakalarda iştahsızlık, kilo alamama halsizlik saptanabilmektedir.
Hastalığın bulaşının engellenmesi için öncelikli olarak hijyen kurallarına uyulması, gıdaların çiğ tüketilmemesi, toplu gıda üretimi yapılan yerlerde kontollerin sağlanması alınacak önlemlerde başı çekmektedir.